![]() |
|||||
KURUMSAL WEB SİTESİ |
![]() |
||||||||||||
|
12 Haziran 2012,
Kızıltepe Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (STK) Sözcü görevi dışında mesleğim zahireciliktir. 22 yıldır 1990 yılından bu yana Kızıltepe Buğday pazarında hububat yani tarım ürünleri ticaretiyle uğraşmaktayım. Dolayısıyla tarım ile ilgili tecrübe noktasında biraz bilgi edindim. Bu alandaki bilgimi yerel basınımızın teveccüh göstermeleriyle köşe yazılarımı arada bir yazmaktayım. Normalde bilgi sahibi olmadığım konular hakkında yazmayı uygun görmüyorum. Duyarlılık, sorumluluk gereği bazı konulara değinmek, insanın sosyal, insani ve vicdani görevidir. Bu düşünce ve duygularla bu yazımı barış üzerine yazıyorum. Son günlerde gündeme gelen barış söylemleri, bundan önceki söylemlerden daha farklı bir heyecan yarattı. Başbakan Yardımcısı Sayın Beşir ATALAY 9 Haziran 2012 tarihinde basına yansıyan demecine göre, bu seferki barış atağında büyük ağa ABD işin içindeymiş. Ağanın olduğu yerde kimsenin söz söyleme, itiraz etme hakkı ve haddi olamaz. Başbakan Yardımcısı Sayın Beşir Atalay, Kürt açılımı konusunda yürütülen yoğun çalışmaları, “Kuzey Irak’ta silah bırakmaya, teslim almaya kadar giden görüşmeler var. Bu sürecin başından beri ABD de işin içinde” sözleriyle açıkladı. Bu açıklamanın hemen akabinde ana muhalefet lideri Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU ile Başbakan’ın görüşmesi, BDP den bir heyetin ABD’ ye bir ziyaret gerçekleştiği söylentileri bir kez daha barış umutlarını yeşertti. Haydi, hayırlısı ABD’nin işin içinde olması sürecin ciddi ve geri dönülmez bir yola girdiği demektir. Gerçi ABD çıkarı olmadığı bir planda parmağını oynatmayacağı, bir saatlik zamanını,kimse için harcamadığı herkesçe bilinmektedir. Bu güne kadar barış konusunda yapılan girişimleri başarısızlığa uğratmayı başaran güçlerin, bu sefer boş duracaklarını sanmayalım. Kendilerine göre farklı yöntemlerini, hünerlerini sergileyeceklerdir. Bu güçler 34 yıldır devam eden kardeş kanı üzerinden besleniyorlar. Bunlar, niteliksiz, vasıfsız, değersiz ve emeksiz yaratıklardır. Barışın olduğu bir ortamda insanlara, topluma olumlu yönden verecekleri bir şeylerinin olmadığı bildiklerinden, hak etmeden işgal ettikleri makamları, rantları ellerinden gideceği, halkların kardeşliği mutlaka kendilerinden bir gün hesap soracaklarını bildiklerinden barışın olmaması için her türlü provake edici hünerlerini sergileyeceklerini bilmek gerek. 34 yıldır on binlerce insanımızın hayatına mal olan binlerce insanımızın tahsil hayatının bitmesine,binlerce köyün boşaltılmasına bu ülkenin ortak milli kaynaklarının tükenmesine neden olan herkesin kendine göre bir isim koyduğu Özünde Kürt sorunu çözüm noktasına bu denli olgunlaşma noktasına ilk kez gelmiştir. Gelinen noktayı ALLAH esirgesin çözümsüzlükle sonuçlanırsa bunun tek sorumlusu halkın iradesini teslim ettiği, yetki verdiği, Meclise gönderdiği siyasetçiler olacaktır. 10 yıldır tek başına iktidarda olan AK. Parti Hükümeti şu anki durumu tüm kurumları yönetme konusunda belki, de cumhuriyet tarihinde başka iktidarların sahip olamadıkları hâkimiyete sahiptir. AK. Parti birçok alanda devrim niteliğinde reformlara imza attı. Geçen yıllarda Sayın Başbakan Kürt sorununun çözümü için risk almaya hazırım diyordu. Bu gün gelinen noktada risk teşkil edecek herhangi bir olumsuz unsur gözükmemektedir. MHP dışındaki mecliste grubu bulunan tüm siyasi partiler çözüm için ulusal mutabakat için direkt ve dolaylı yoldan mesajlar veriyorlar. CHP lideri Sayın KILIÇDAROĞLU sorunun çözümü için liderliğimi feda etmeye hazırım demesi CHP’nin bu konuda ilk kez irade, inisiyatif ortaya koyması çok önemli ve doğru bir duruştur. Dünyada yaşanmış devletler ya da toplumlar arası tüm dış veya iç savaşlar er veya geç barış ile sonuçlanmıştır. Hiç bir savaş, kavga sonsuza kadar devam edemez etmemiştir. Barışa vesile olan liderler, şahsiyetler isimlerini tarihe altın harfler ile yazdırmışlardır. Savaşlara, kavgalara, fitneye sebep olanların isimlerini tarihe kara leke ile yazılmış. Türkiye halkları arasında düşmanlık, savaş yaşanmamış, yaşatılamamış olması manevi,kardeşlik bağlarının güçlü inanç temellere dayandığındandır.Bu temelleri kimsenin bozmaya hakkı yoktur.Türkiye halkları Bu güne kadar buna izin vermemiştir. Bundan sonrada izin vermeyecektir. İktidar, ana muhalefet CHP, MHP, BDP, Meclis dışındaki tüm siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, bu süreci çok iyi değerlendirmeleri gerekir. Herkesin olumlu katkı sunması elini kolunu taşın altına koyması gerekir. Bu süreci halk umutla, heyecanla yakından takip ediyor. Barış, cesur, iradeli, fedakâr, halk ve vatan severlerin işidir. Savaş ve kavga Korkakların rantçıların, çıkarcıların işidir. Siyasilerin önüne tarihi bir fırsat gelmiş, acaba irade ve cesaretlerini hangi yönde kullanacaklar? YAŞASIN TÜRK KÜRD KARDEŞLİĞİ Gelecek ay ki yazımı yerel ağalar ve devletimizin çalışan,üreten insanlarımızın tepesine baş ettiği, yarattığı ağaların konumları ,vazifeleri,halktan aldıklarının karşılığında halka hangi hizmetleri verdiklerini yazacağım. M. Şerif ÖTER |
|||||||||||
|
||||||||||||